forum
=> Daha kayıt olmadın mı?Forum
Forum - Genel bakış
=> Daha kayıt olmadın mı?
Saygıdeğer forum üyelerimiz, |
Hazırlamış olduğunuz dokümanları burada paylaşabilir, diğer üyelerimizle bilgi paylaşımında bulunabilirsiniz. İsterseniz forumumuza doküman ekleyebilirsiniz. Sizlerin hazırlamış olduğu çalışmalar diğer öğretmenlerimize ulaştıkça, bilgiler katlanarak artacaktır. Unutmayalım ki, bilgi paylaştıkça artar. Paylaşmayı seven bütün öğretmenlerimizin çalışmalarını bekliyoruz.
|
forum - Klonlamanın Sakıncaları
Burdasın: forum => Genetik => Klonlamanın Sakıncaları |
|
www.haberiz.tr.gg (Ziyaretçi) |
Metal, elektrot, implant gibi inorganik araçların yerine, biyolojik araçların uygulamalı biyonik kullanımı, insanlık için geniş ufuklar açıyor. Belki bizim yarattığımız makineler bizi geçecek, ama yavaş da olsa milyarlarca yıllık evrimin canlılara kazandırdığı yaşama, soyunu devam ettirme dürtüsünü de yabana atmamak gerek. İnsan-makine kavgasında hemcinslerimiz, sınırsız sayıda bir yedekler ordusuna sahip olabilir. Yine bu kök hücrelerin manipülasyonu yoluna dayanan bir yöntemle istediğimiz sayıda genetik kopyalarımızı çıkartabiliriz. Bu alandaki ilk örnek tabii ki kuzu (şimdi torun sahibi koyun) Dolly. Annesinin genetik kopyası. Üretilme yöntemi çekirdek transferi. Annesinin meme hücrelerinden biriyle üretildi. Yöntem şu: Araştırmacılar, bir hücreden, organizmanın tüm genlerini oluşturan DNA'yı taşıyan çekirdeği çıkartıyorlar ve bu çekirdeği, daha önce kendi çekirdeği çıkarılmış bir yumurtaya aşılayıp, yumurtayı rahme yerleştiriyorlar. Şimdiye kadar pek çok hayvan klonlandı. Getirilen tüm etik ve yasal sınırlamalara karşın, ilk insan klonlarının da 21. yüzyılın ilk beş yılı içinde ortaya çıkması bekleniyor. Ancak bu yöntemin sorunları da ufukları kadar geniş. Bir kere, aşılanan embriyonların ancak çok küçük bir bölümü yaşayabiliyor. Kopyalanmış canlıların kromozomları uçlarında bulunan ve yaşlandıkça kısalan telomer adlı uzantıların boyu da model canlıdaki kadar oluyor. Bir başka deyişle kuzu Dolly'nin hücreleri, doğduğunda annesindekiler kadar yaşlıydı. Bu da kopyaların erken ölümü demek. Başka bir sorun da bizim kopyalarımızın yalnızca fiziksel özelliklerimizi taşımaları. Boy, deri, saç, göz, deri rengi gibi. Oysa başka özelliklerimiz, örneğin zekâmız yönelimlerimiz; yetiştirilme biçimimiz, aldığımız gıda, eğitim, çevre gibi dış etmenlerin bir türevi. Dolayısıyla makinelerle savaş kaçınılmaz olursa kopyalarımız, en azından bazıları, cesur savaşçılar yerine pekala işbirliğine yatkın korkaklar da olabilirler. Kaldı ki insan kaynaklarımızı sınırsız yapmaya çalışırken kendi bindiğimiz dalı da kesebiliriz. Çünkü çoğalmanın doğal yolu olan seks sayesinde ana ve babamızdan eşit ölçüde gen alıyoruz. Bu da bizi ileride ortaya çıkabilecek sağlık tehditlerine karşı dirençli kılacak yeni yeni gen bileşimleri sağlıyor. Klonlama uygulamasının yaygınlaşması, insan gen havuzundaki zengin çeşitliliği tehlikeli biçimde daraltır. | |||
QnyQMoQZ (Ziyaretçi) |
Good point. I hadn't thuhgot about it quite that way. ![]() | |||
4X0vXtBjZ (Ziyaretçi) |
Thanky Thanky for all this good <a href="http://frxaprjif.com">inoafmrtion!</a> | |||
Gxk5kUoOJ (Ziyaretçi) |
This was so helpful and easy! Do you have any <a href="http://xwenkw.com">arlitces</a> on rehab? |
Cevapla:
Bütün konular: 649
Bütün postalar: 2693
Bütün kullanıcılar: 469
Şu anda Online olan (kayıtlı) kullanıcılar: Hiçkimse

Bu zamana kadar 110 ziyaretçi (281 klik) buradaydı.